Londra’dan Sydney’e uçmakta olan Quantas QF2 uçuşunun (Boing 747-400) inişten 15 dakika önce, bütün elektrik sistemi devre dışı kaldı. Bunun etkisi, bütün AC akımla çalışan devrelerin durması, ve kabin ekibinin uçuşu sürdürebilmek için yedek aküleri devreye almasını gerektirdi.

Uçak inebildi, ama bazı sistemler devre dışı olarak: Elektrik sadece kaptanın PFDiND ve yedek yön belirleyicide vardı. Otomatik frenler, kaymayı önleyiciler, tekerlek/flap elle idare edildi.

Uçak incelendiğinde, birinci sınıf ara bölmesinden su sızdığı ve bu suyun alt kattaki jeneratör kontrol ünitelerine ve yedek güç ünitelerine sızdığı görüldü. Bu nedenle bütün kontrol üniteleri devre dışı kalmış ve tüm elektrik kesilmişti. Bereket son ünite su baskınından kurtulmuştu, yoksa pilotlar hiçbir sistemi çalıştıramayacaklardı.

Sebebi ise şöyle bulundu:
1) Güç kontrol panelinin üstündeki fiberglas koruyucu çatlamıştı,
2) Uçağın son tamirinde burasının tamiri çatlağı tam onaramamıştı (benzer çatlaklar birçok 747 de bulundu)
3) Birinci sınıftan aşağı su gitmesi sık görülen bir durumdur, genellikle buz tepsilerinden, ama tıkanmış giderlerden de olabilir.
4) Tıkanma olunca su direk aşağıdaki cihazlara gitmektedir.
5) Birinci sınıftaki gider, kahve çekirdekleri ile tıkanmıştı.
6) Quantas, daha ucuz olduğu için normalde poşet içinde gelen kahve yerine, filtre kahvelerde kullanılan dökme kahve tozu kullanmaya başlamıştı.
7) Birinci sınıftaki kahve makinesi aynı zamanda cappuchino da yapabiliyordu (bu da öğütülmüş kahve üretiyor)

Yani, neredeyse uçağın düşmesine sebep olan bu olay, kahve sevgimizden (ve Quantas’ın ucuza kaçmasından) ortaya çıkmış!